İlk bakışta öyle görünse de Güneş Sistemi düzenli bir yapıda değildir. Oldukça asimetrik ve içinde birtakım istisnai özellikler taşıyan gökcisimleri barındıran bir oluşumdur. Kimi gökcisimleri diğerlerine ters yönde dönerken, kimileri uydusu olduğu cisme oranda oldukça büyüktür, kimisinin kolay açıklanamayan hareketleri vardır.

Güneş Sistemi içindeki tüm gezegenler tam olarak aynı olmasa da çok yakın açılarla aynı düzlem üzerinde Güneş etrafında döner. Buna gezegensel disk deniyor. Gezegenlikten çıkarılıp cüce gezegen ilan edilmeden önce Plüton’un bu gezegensel diski yarıp geçen çok enteresan bir yörüngesi vardı. Bu bile çok dikkat çekmesine yetiyordu. Tabii diğer Neptün ötesi cisimler de dahil olmak üzere bu tür gökcisimlerinin hareketlerinin bu şekilde olması artık beklenmedik bir durum değil.

Plüton’un sınır tanımayan yörüngesi

Merkür Güneş çevresinde periherion adı verilen enteresan bir hareket yaparak döner. Tüm gezegenler Kepler’in keşfettiği gibi odaklarından birinde güneşin bulunduğu eliptik yörüngelerde dönerler, buraya kadar bir sorun yok. Tabii yörüngelerin basıklıkları genellikle ilk bakışta fark edilmeyecek kadar küçüktür. Merkür biraz daha basık bir yörüngeye sahiptir ve Merkür’ün yörüngesi de Güneş’in etrafında döner. Güneş bir nevi Merkür’ün yörüngesiyle hulahop oynar. Merkür her dönüşünde farklı bir yol tarar.

Merkür’ün periherion hareketi

En aşina olunan gökcisimlerinden Ay dahi genele uymuyor

Dünyanın tek doğal uydusu olan Ay, uydusu olduğu Dünya’ya oranla çok büyüktür. Oysa diğer gezegenlere bakıldığında uydularının daima kendilerinden katlarca küçük boyutta olduğu görülür. Ay ise Dünya’nın dörtte biridir, bundan Ay hakkındaki yazıda bahsetmiştik.

Dünya ve Ay karşılaştırması

Güneş sistemlerindeki kayaç gezegenlerin cehennemi denebilecek Venüs sülfürik asit bulutlarıyla kaplı olduğu, yüzeyinde çok yüksek basınca sahip olduğu gibi güneş sistemi dahilinde de enteresan bir aykırılığa sahiptir. Venüs kendi çevresinde diğer gezegenlerin aksi olarak, batıdan doğuya değil, doğudan batıya doğru döner.

Uranüs ise diğer gezegenlere göre aşırı farklı bir dönüşe sahiptir. Satürn’den sonra halkaları en belirgin olan gaz devidir ve halkalarıyla uyduları gezegen düzlemine neredeyse diktir. Tabii bunun nedeni aslında dönüşünün de aynı düzleme dik olmasıdır. Yaklaşık 98 derece gibi bir eksen eğikliğine sahip. Uranüs yuvarlanır gibi Güneş etrafında döner ve kutupları yılın belli dönemlerinde sürekli olarak Güneş’e bakar.

Gezegenlerin eksen eğiklikleri

Neptün’ün uydusu Triton Neptün’ün kendi çevresinde dönüşünün tersi yönde Neptün’ün çevresinde döner. Bu hareket Triton’un yavaş yavaş sonunu getiriyor. En sonunda yavaşlayarak parçalanacak ve halkaya dönüşecek. Satürn’ün halkalarının da tıpkı bu şekilde oluştuğu düşünülüyor.

Neptün ve uydusu Triton’un dönüşü