canli

Evrimini Durduran Canlı

Dünyanın bugünkü ekosistemine dahil olan tüm canlılık birbirini dengeleyecek bir şekilde hayat buluyor, insan dışında. Bunun nedeni ise dünya üzerindeki karbon temelli canlılığın diğer canlıları tüketerek bir döngü içinde yer alması ve sürekli olarak bir denge durumuna girilmesi. Güneş’in bir kızıl dev olmaya başlayacağı tarihlerde yüksek sıcaklıktan dolayı dünya üzerinde var olabilen tek canlı tuzcul bakteriler olacak olsa da, dünyanın şimdiki ekosisteminde durum bu şekilde. Virüs ve viroid gibi varlıklar canlı sınıfına tam olarak girmediğinden dolayı onlar için bu geçerli değil, onları gıda olarak kullanan canlılar olmadığı için kontrolsüzce artma potansiyeline sahipler.

Duyuları ve Bilinci Aldatmak

Duyu organları ve bunlardan gelen sinyallere göre hesaplama yapan birimler görevini genellikle olması gerektiği gibi yerine getirse de, çok kolay manipüle edilebilir bir yapıya sahip. Canlı vücutlarını incelemeden önce bilgisayarlardan örnek verelim. Zaman zaman bilgisayarlarınızı, makinelerinizi daha iyi veya ortamda az imkan olması durumunda kandırma gereği duyduğunuz oluyordur. Çalışmak için CD veya DVD okuyucuda bir disk görmeye ihtiyaç duyan yazılımları çalıştırmak için sanal sürücü kullanmak gibi, Pokémon GO oyununu oturduğunuz yerden oynamak için sahte GPS uygulamaları kullanmak gibi örnekler verilebilir.

Cansızlık ve Canlılıktan Önceki Son Adımlar

Her insanın kafasında canlılıkla ilgili bir tanım, canlı ile cansız arasında net bir sınır vardır. Fakat bu konu mikrobiyolojik olarak ele alındığında bu kadar basit sonuçlar çıkmıyor. Ne kadar canlılık belli bir tanımın içerisine konularak, birtakım özelliklere göre sınıflandırılmak istense dahi en ilkel canlı ile en karmaşık cansız nesne arasında net bir sınır bulunamıyor. Tabii burada karmaşıklıktan kastedilen canlılığa özgü olan yapılar. Sonuç olarak belli varlıkların canlı mı veya cansız mı olduğuna henüz karar verilebilmiş değil.

Abiyogenez, Canlılığın Ortaya Çıkışı ve Oluşum Süreçleri

Canlılığın meydana gelişi her zaman insanlığın kafasını karıştıran başlıca fenomenlerden biri olmuştur. Bu konu hakkında farklı devirlerde birbirinden farklı kuramlar ortaya atılmıştır. Cansız maddelerden ilk canlının oluşumu şu an dahi gizemini koruyan ve bilimsel açıdan henüz net bir kurama oturtulamamış bir durumdur. Bu konu hakkında bir noktaya kadarını açıklayabilmiş çeşitli deneyler ve kuramlar mevcut. Fakat farklı parçalardan ziyade tam olarak açıklayabilmek için bilimin biraz daha ilerlemesi gerekecek. Abiyogenez (İngilizcesi abiogenesis) cansızdan canlı oluşumu anlamına gelir ve bu konuyu inceleyen bilim dalıdır.

Moleküler olarak İnsan ve Elektronik Devre Benzerliği

20.yüzyılın ortalarında başlayan ve transistörlerin geliştirilişiyle ortaya çıkan, bilgisayarlarla birlikte gelişimi aşırı hızlanan akıllı elektronik cihazlar 21.yüzyılda dünyayı ele geçirdi denilebilir. Şehir yaşantısında, baktığımız her bir noktada bunlardan birer parça görüyoruz. Başlarda yalnızca ev telefonlarının kablosuz olarak taşınabilir hali olarak ortaya çıkan cep telefonları günümüzde birer mini bilgisayara dönüşmüş durumda. Bütün bu gelişim hızının arkasında yarı iletkenlerin keşfedilmesi yatıyor. O hep övülen yarı iletkenler ile oluşturulan devre elemanları gittikçe daha küçük hale getiriliyor ve maliyetleri düşüyor.

10 - 20 Yıla Dünya Dışı Yaşamla Karşılaşmak

Son günlerde NASA’dan gelen “Gelecek 10-20 yıl içerisinde uzaylılarla karşılaşmaya hazır olun” açıklaması gündemde olan konulardan biri. Açıklamayı NASA bünyesindeki önde gelen bilimadamlarından olan Ellen Stofan yapıyor. Bu eleman 10 yıl içerisinde dünya dışı yaşama dair kesin kanıtlar bulacakları konusunda emin. “Nereye bakacağımızı biliyoruz, nasıl bakacağımızı biliyoruz, teknolojimiz de var, saçım şekil önümden çekil” diyor. Yine NASA’da Heliofizik Bölüm Direktörü olarak bulunan Jeffrey Newmark da yandan kafayı uzatarak: “Bulacağız ama burada bilinçli küçük yeşil adamlardan değil; bakteriyel bir yaşamdan bahsediyoruz.