evren

Güneş Sisteminin En Tırt Gezegeni: Uranüs

Uranüs özelliksiz bir gezegen değil. Aslında Güneş Sistemi içindeki konumunda, kendine özgü birçok özelliği var. Fakat bu gezegen hiçbir zaman umursanamakta. Belgesellerde dahi üzerinde saatlerce isminin İngilizce telaffuzunun “Your anus” ifadesini andırması üzerine saatlerce geyik yapılır, özelliklerinden kısaca bahsedilir ve geçilir. Kendisine çok benzeyen Neptün dahi çok fazla şımartılan bir gezegen. Gerek rengi, gerek Plüton’un atılmasından sonra sistemdeki son gezegen sayılması, gerek üzerindeki büyük lekesi dolayısıyla Neptün’den her zaman uzun uzun bahsedilirken Uranüs’e karşı tık yoktur.

Antimadde Nedir

Bilindiği gibi maddeyi oluşturan protonlar artı, elektronlar eksi yüklüdür. Bilimsel kuramların çoğu bu değerleri temel alır. Fakat 1900’lü yılların başlangıcında çeşitli hesaplamalar sonucunda bunun tam aksi yönde özelliklere sahip olan maddeler olabileceği ortaya atıldı. Positron isimli karşıt elektronların, karşıt protonların varlığı mümkündü. İlerleyen yıllarda bu parçacıkların varlığı tespit edildi ve bunların bir araya gelerek madde oluşturabileceği kanıtlandı. Bugün insanoğlu bu konuda emekleme aşamasında olsa da, antimadde tıpta aktif olarak kullanılıyor.

Astronomi, Uzay ve Gökyüzü Gözlem Uygulamaları

Astronomiye, gökyüzü gözlemlerine ve evrenin derinliklerine meraklıysanız bu alanlarda ilginizi tatmin edecek çeşitli bilgisayar ve mobil uygulamaları mevcut. Bunlar ister bulunduğunuz yerde veya dünyanın herhangi bir noktasında gökyüzünde o an hangi gökcisimlerinin bulunduğunu öğrenmenizi, ister çeşitli gökcisimlerini yakından görmenizi ve tanımanızı sağlayacak uygulamalar. Her biri alternatiften ziyade, bir diğerinde olmayan özellikler taşıyor. Stellarium Amatör olarak astronomiyle ilgileniyorsanız Stellarium’a aşina veya en azından adını duymuş olabilirsiniz. Stellarium açık kaynak kodlu bir bilgisayar uygulaması.

Warp Drive: Işık Hızına Ulaşamıyorsan Evreni Dalgalandır

Değil Gözlemlenebilir Evren, değil Galaksiler, yalnızca yıldızlararası boşluklar dahi insan beyninin kavramakta zorlanacağı devasa mesafelere sahip. Güneş Sistemi dışında ulaşılabilecek en yakın yıldız sistemi olan Alfa Centauri yaklaşık 4 ışıkyılı uzaklıkta. Bu demek oluyor ki ışık hızıyla yapılan bir seyahat ile ancak 4 yılda o yıldıza ulaşılabilecek. Gelgelelim insanoğlunun ışık hızına ulaşması bugünün bilimine göre mümkün değil. Işık hızına ulaşabilmek için enerjiye dönüşmek gerekir. Bir maddeyi gitgide ışık hızına yaklaştırdıkça o maddenin kütlesi Albert Einstein’ın denklemlerine göre hızla artar.

Bir Yıldız Sisteminde Canlılığın Oluşması İçin Gereken Etmenler

Bilinen yaşamın yalnızca Dünya’da oluşarak, başka gezegen ve yıldız sistemlerinde oluşmamış olmasının birçok nedeni var. Bu yalnızca Dünya’yı sarıp koruyan bir ozon tabakası olmasından çok daha karmaşık bir mevzu. Dünya’daki yaşamın korunmasında Jüpiter dahi büyük role sahip. Her şeyden önce dünya bir kayaç gezegen. Bunun anlamı sert bir zemin barındırıyor ve en üst katmanında yoğun olarak bulunan maddeler bugün bilinen organik maddelerin oluşabilmesi için yapı taşı konumunda. Dünya’daki hayat temel olarak Karbon atomunun üzerine kurulmuştur.

Nötron Yıldızı Nedir?

Yıldızlar yaşamlarının sonunda biçim değiştirirler. Nükleer reaksiyonlar süpernova patlamasına neden olur. Kütlelerine göre yıldızlar enerjisi tükendikten sonra kara delik, beyaz cüce veya nötron yıldızına dönüşürler. Bir yıldızın süpernova sonrasında nötron yıldızı olabilmesi için Güneşten 4 ila 8 kat büyük olması gerekir. Güneş kadar olan yıldızlar nötron değil, beyaz cüceye dönüşürler. Yıldız yapısında bulunan hidrojeni helyuma, helyumu da karbona dönüştürerek yaşamını sürdürür. Bu reaksiyonlar yıldızın kütle çekim kuvveti ile dış basıncının dengede olmasını sağlar.

Işığın Dahi Kaçamadığı Gökcismi: Karadelik

Karadelikler güneşten birkaç kat daha büyük yıldızların son evresidir. Karadelikler, muazzam bir çekim gücüne sahip, ışığı dahi içine çekip kaçmasına izin vermeyen gök cisimleridir. Karadeliklerin sonsuz kütleye sahip oldukları varsayılır. Bu kütlelerine rağmen hacimleri çok küçüktür. Kilometrelerle ifade edilebilecek kadar küçüktürler. Karadelik kavramı Albert Einstein’ın genel görelilik kuramıyla ortaya çıkmıştır. Sonra Karl Schwarzschild “Einstein alan denklemleri” adlı kara deliğin varlığı ortaya atan bir yazı yayınlamıştır. 1971 yılında ilk karadelik Uhuru uydusu tarafından Kuğu takımyıldızında tespit edilmiştir.

Kuasar Nedir, Ne Değildir

Evrenin geri kalanında yer alan gözlemlenebilir objelerle kıyaslandığında çevresine muazzam güçte enerji yayan gök cisimlerine kuasar deniyor. İngilizcede Quasar ismi “Yıldız benzeri radyo kaynağı” anlamına gelen “Quasi-stellar radio source” ifadesinden gelmekte. Standart bir galaksiye nazaran milyonlarca kat küçük boyutlarda olmalarına rağmen bu gök cisimleri bir galaksiden çok daha parlak ve yüksek enerjiye sahip olarak gözlemleniyor. Radyo dalgaları dahi yayabilen bu cisimler ilk keşfedildiklerinde bunların dünyanın gözlemlenebilir evreninde yalnızca en uzak köşelerde, en yaşlı gök cisimleri oldukları düşünülüyordu.